Osmanlı Devletinin 1.Dünya savaşına girmesinin sebepleri

·         Balkan ve Trablusgarp savaşlarında kaybedilen toprakları geri alma düşüncesi ·         Alman hayranlığı  ve Almanya’nın savaşı kesin kazanacağına inanılması ·         İngiltere,Fransa ve Rusya’nın sömürgelerinde yaşayan Müslüman ülkeleri bağımsızlığına kavuşturma isteği ·         İngiltere,Fransa ve Rusya’nın Osmanlı Devletine karşı düşmanca tavır takınmaları ·         Goben(Yavuz),Breslav(Midilli) zırhlı gemilerinin Rus limanlarını topa tutması.

1.Dünya savaşının sebepleri

·         Sömürge rekabeti :Birliğini geç  tamamlayan İtalya(1870) ve Almanya’nın(1871) sömürge yarışında İngiltere’ye ve Fransa’ya   rakip olmaları bu devletler arasında düşmanlığa neden olmuştur. ·         Almanya-Fransa Çekişmesi: Kömür yataklarının bulunduğu Alsas-Loren bölgesi iki ülkeyi düşman etmiştir. ·         Balkanlardaki Çekişme: Rusya ile Avusturya-Macaristan arasında Balkanlarda çekişme vardı. Rusya  Avusturya-Macaristan’ın içindeki Ortodoks ve Slav ırkları kendi hakimiyetine almak istemesi … Devamını oku…

2.Balkan savaşları ve sonuçları

·         I. Balkan Savaşı’nda aldıkları toprakları kendi aralarında paylaşamayan Balkan ülkeleri kendi aralarında savaşa tutuştular. Osmanlı Devleti bunu fırsat olarak gördü ve saldırarak Edirne ve Kırklareli’yi geri aldı ·         II. Balkan Savaşının sonunda iki antlaşma imzalandı. ·         İstanbul Antlaşması(1913): Bulgaristan ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. Edirne ve Kırklareli bizde kaldı. Meriç nehri Bulgaristan’la sınır oldu. … Devamını oku…

1.Balkan savaşı ve sonuçları

·         1912’deBulgaristan,Yunanistan,Sırbistan ve Karadağ Türkleri Balkanlardan atmak için anlaştılar ve Osmanlı Devletine saldırdılar ·         Osmanlı Devleti  ordusundaki subayların ittihatçı-itilafçı diye ayrılmaları ve savaşlara yeterli hazırlanamaması nedeniyle Midye-Enez hattına kadar çekilmek zorunda kaldı. ·         Bu savaşın sonunda Osmanlı Devletiyle bağlantısı kalmayan Arnavutluk bağımsızlığını kazandı. ·         I. Balkan Savaşı’nın sonunda Londra Antlaşması (1913) imzalandı. Midye-Enez hattına geriledik. … Devamını oku…

Uşi Antlaşması ve Önemi

·         İtalya ile Osmanlı Devleti arasında 1912’de Trablusgarp savaşından sonra imzalanmıştır. ·         Buna göre;Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya verildi. On iki ada geçici olarak  Balkan savaşından ·         sonra alınmak üzere İtalya’ya bırakıldı. ·         NOT:Trablusgarp (Libya) Osmanlı Devletinden ayrılan son Afrika toprağı olmuştur.

1.Meşrutiyetin İlanı

I.MEŞRUTİYET’İN İLANI(23 ARALIK1876):Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi aydınların oluşturduğu  gruba  Genç Osmanlılar veya  Jön Türkler  denirdi. Bu grup yanlarına Mithat Paşa’yıda alarak Meşrutiyeti ilan etmesi koşuluyla II.Abdülhamit’i tahta çıkardılar.23 Aralık 1976 ‘da Kanuni Esasi hazırlanarak I. Meşrutiyet ilan edildi. Kanuni Esasi Osmanlı Devletinin Avrupai tarzda ilk anayasasıdır. Kanuni Esasiye göre  iki tane meclis kuruldu. … Devamını oku…

Fiiller ve özellikleri

Fiiller, iş ,oluş, durum ve hareket bildiren sözcüklerdir. ÖRNEK: “Yürü, gidelim; bu iş olmaz.” dedi Fiillerin sonuna “-mek, -mak” ekleri getirildiğinde anlamlı olur .   ÖRNEK: Bu akşam kardeşinin yanına var .(eylem) *Kardeşimin güzel bir evi var. (isim)   Fiiller anlamlarına göre üçe ayrılır:   1) Nesne alan, iş yani hareket bildiren ve “neyi, kimi” … Devamını oku…

Dilin İşlevleri

DİLİN İŞLEVLERİ 1GÖNDERGESEL İŞLEV: Bir ileti dilin göndergeyi olduğu gibi ifade etmesi için düzenlenerek oluşturulmuşsa dil öndergesel işlevde kullanılmıştır. Bu başka bir ifadeyle dilin bilgi verme işlevidir. Burada amaç, gönderge konusunda doğru, nesnel, gözlemlenebilir bilgi vermektir. Bu işlev daha çok kullanma kılavuzlarında, nesnel anlatılarda, bilim sel bildirilerde, kısa not ve özetlerde karşımıza çıkar. ÖRNEK: “ … Devamını oku…

DÎVÂN EDEBİYÂTININ ANA MAZMUNLARI

                               DÎVÂN EDEBİYÂTININ ANA MAZMUNLARI Divan edebiyatımız kimilerine göre klasik edebiyat, kimilerine göre eski edebiyat diye nitelendirilir.biz nitelendirmelerin üzerinde durmayacağız. Asıl amacımız Divan Edebiyatının muhtevasını öğrenmektir. Divan Edebiyatımızın konusu geleneğin tespit ettiği değişmez yönleriyle ortaya çıkan aşktır. Aşk işlenmesi zorunlu olan bir konudur. Yani şair ister aşık olsun ister olmasın tanınmak istiyorsa mutlaka bunu işlemesi … Devamını oku…

Anlatım bozuklukları

1)Gereksiz Sözcük Kullanma: Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. *Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı. *Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil. *Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar. *Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok *Ülkemizin sorunları bitmiyor ,tükenmiyor *O günleri daha henüz dün gibi … Devamını oku…

Tolunoğulları Beyliği

Tolunoğulları Beyliği Dokuzuncu asırda Mısır ve Suriye’ye hâkim olan Türk-İslâm devletlerinden. Tolunlular, İslâm halifeliği toprakları içinde kurulan ilk müstakil Türk siyasi teşekkülüdür. Kurucusu, Oğuz Türklerinden Ahmed bin Tolun idi. Halifelik merkezi, Bağdat yakınlarındaki, Samarra’da bulunuyordu. Ahmed’in babası Tolun, Abbâsi Halifesi El-Mu’tasım (838-842) zamanında, cesareti ve bilgisiyle şöhret yapmış bir zâttı. Ahmed de aynı derecede cesur … Devamını oku…

İhşidoğulları Beyliği (İhşidîler)

İhşidoğulları Beyliği (İhşidîler) Mısır’da, 935-969 tarihleri arasında hüküm sürmüş bir Türk hânedânı. Devletin kurucusu Muhammed bin Tuğç, iki nesilden beri Abbasîlerin hizmetinde bulunan bir Türk ailesindendir. Muhammed bin Tuğç, 935 yılında Mısır valisi oldu ve istiklâlini ilan ederek, Halife Râzi’den İhşîd unvanını aldı. İhşîd “şahlar şâhı” mânâsına geliyordu. Ayrıca, Muhammed’in ataları da Fergana’da İhşîd unvanıyla … Devamını oku…

İzmir (İzmiroğulları, İzmiroğlu) Beyliği (1081-1097)

İzmir (İzmiroğulları, İzmiroğlu) Beyliği (1081-1097) Çakan (Çaka Bey), İstanbul’da uzunca bir müddet kaldıktan sonra 1081’e doğru, İzmir’e gelerek bir beylik kurmuştur. Bizans İmparatorluğunun zayıf noktalarını iyi bilen Çakan, Foça’yı ve civarını aldıktan sonra 40 parça gemiden kurulu kuvvetli bir donanma yaptırarak Ege Denizi’nde Sakız, Midilli, Sisam, Rodos adalarını zapt etti ve Çanakkale’ye doğru ilerledi. Üzerine … Devamını oku…

Danişmendliler (Danişmendoğulları)

Danişmendliler (Danişmendoğulları) 1071-1178 yılları arasında Sivas, Malatya, Kayseri, Tokat, Amasya ve civarında hüküm süren bir Türkmen hanedanı. Danişmendliler beyliğinin kurucusu Gümüştekin Danişmend Ahmed Gâzi, âlim ve faziletli bir zâttı. Bir rivayete göre Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın dayısıydı. 1063 yılından itibaren Sultan Alparslan’ın hizmetine giren Danişmend; ilmi, cesareti ve yiğitliğiyle onun dikkatini çekmiş ve en güvenilir emirleri … Devamını oku…